Bu kadar uzattıktan sonra; lafa gireyim.
Egoya kendimi bildim bileli takığım zaten : ) İlkokul yıllarımı arkadaşlarımla yaşadığım eğlenceli zamanların dışında arkadaşlarımın bana göre abuk subuk tavırlarıyla hatırlıyorum ve içim sıkılıyor. Seneler sonra neredeyse artık orta yaş sınırında dahi zaman zaman bu tavırlarla insan karşı karşıya kalıyor o da ayrı mesele. Çocukluğun da vermiş olduğu bilinçsizlik ve hamlıkla tabii ki insan egosu saçmalıyor, arkadaşın kalemini sana vermedi diye ağlayıp zırlıyor günlerce ona küs kalabiliyorsun.
Aşkın doğasında yoğun libido dürtüsü olduğunu düşünüyorum. Toplumsal ve sosyal çevrenin de katkısıyla geliştirilen bu kutsal mabet kalede bayrağın dalgalanması için zaten ego gibi daha net psikolojik tanımlarla altı çizilmiş gibi rüzgara ihtiyaç duyar. Zaten özünde libido da ego da saldırgandır. Bu da problemin ta kendisi değil mi? bkz: onunla da olmuyor onsuz da; olsa bir dert olmasa bi dert vs...
Her ne kadar günümüzde peynir ekmek gibi tüketilse de aşk; belki de gerçekten olgunlaşmayı başarmış ruhlar için daha başka anlamları da barındırıyordur. Ben aşkı ilahi sınıfta görenlerdenim sanırım. Belki de onun için sınıfta kalmaya mahkumumdur :p Bu iyi mi kötü mü? : )
1 yorum:
Ruh güzelliği önemlidir ama gel gelelim ruhlar aleminde de yaşamıyoruz
Yorum Gönder