Hürriyet

26 Şubat 2011 Cumartesi

Ego ve Aşk


Öyle okuduğu kitabı o ya da bu şekilde bakın okudum ben çok kitap okurum bakın şöyle entelektüelim böyle ağır cümlelerin içinden çıkarım edalarıyla paylaşma sevdasında olanlardan hiç haz etmem, aksine basit ve net bir anlatımın olması çok daha zor halbuki. Ancak bazen üzerine ekleyeceğin birşeyler de varsa tadından yenmiyor örneklemek.

Bu kadar uzattıktan sonra; lafa gireyim.


Osho demiş ki; ego sürekli problem peşinde koşar.

Egoya kendimi bildim bileli takığım zaten : ) İlkokul yıllarımı arkadaşlarımla yaşadığım eğlenceli zamanların dışında arkadaşlarımın bana göre abuk subuk tavırlarıyla hatırlıyorum ve içim sıkılıyor. Seneler sonra neredeyse artık orta yaş sınırında dahi zaman zaman bu tavırlarla insan karşı karşıya kalıyor o da ayrı mesele. Çocukluğun da vermiş olduğu bilinçsizlik ve hamlıkla tabii ki insan egosu saçmalıyor, arkadaşın kalemini sana vermedi diye ağlayıp zırlıyor günlerce ona küs kalabiliyorsun.


Aşkın doğasında yoğun libido dürtüsü olduğunu düşünüyorum. Toplumsal ve sosyal çevrenin de katkısıyla geliştirilen bu kutsal mabet kalede bayrağın dalgalanması için zaten ego gibi daha net psikolojik tanımlarla altı çizilmiş gibi rüzgara ihtiyaç duyar. Zaten özünde libido da ego da saldırgandır. Bu da problemin ta kendisi değil mi? bkz: onunla da olmuyor onsuz da; olsa bir dert olmasa bi dert vs...

Her ne kadar günümüzde peynir ekmek gibi tüketilse de aşk; belki de gerçekten olgunlaşmayı başarmış ruhlar için daha başka anlamları da barındırıyordur. Ben aşkı ilahi sınıfta görenlerdenim sanırım. Belki de onun için sınıfta kalmaya mahkumumdur :p Bu iyi mi kötü mü? : )

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Ruh güzelliği önemlidir ama gel gelelim ruhlar aleminde de yaşamıyoruz

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...