Hürriyet

30 Nisan 2011 Cumartesi

20 Nisan 2011 Çarşamba

Ölümsüzlük Mantarı


Kırmızı reishi Orta Asya’da yetişen bir mantar türüdür. İçeriğinde ki etken maddeler sayesinde bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Kırmızı reishi bağışıklık sisteminin yenilenmesinde büyük rol oynar. Bu sayede hastalıklara karşı direnç oluşturur. Kana karışmasıyla kanı dengeler ve tansiyonu düzenler. Hücrelerin yenilenmesini sağlar. Stresi ve buna bağlı bir çok hastalığı önler. Kırmızı reishi uykusuzluk, AİDS, astım, raşitzm gibi rahatsızlıklara iyi gelirken bir çok kanser türü içinde kullanılan etkili bir ilaçtır. Ayrıca kırmızı reishinin kullanımına bağlı olarak kanserli hastalarda tümörlerin büyüklüğünde gerilemeler sağlandığı gözlenmiş ve kemoterapi gören hastaların tedavi sürecinde yaşağı şikayetlerin azaldığı ortaya konmuştur. Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde genç kalmayı sağlar.Gençliğin ve zindeliğin ilaçlarından biridir.

Kırmızı reishi fizyolojik rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik hastalıklara da fayda sağlayan mucizevi bir bitkidir. Her geçen gün hastalıklara karşı yeni bir etkisi keşfedilen kırmızı reishi tam bir doğal sağlık mucizesidir.



Kaynak: bitkifaydalari.com

Bilgi için: kirmizireishi.com

Canınız yanıyorsa küfredin!




Keele Üniversitesi’ne göre küfretmek acı çeken kişide ağrı kesici etkisi yapıyor.

Araştırma, deneklerin yarısının ellerini buzlu kovada bekletirken küfretmesine izin verilmesiyle yapıldı. Bu etkiye neden olarak küfürle artan kalp atışlarının acıyı hissizleştirmesi gösteriliyor.



Kaynak: Milliyet

Dünyayı kadınlar yönetseydi : )





17 Nisan 2011 Pazar

Havalar ısın artık, güzel güneş gel artık : ]

Oh my mind

Cilt güzelliği için...


Kıtır kıtır yediğiniz havuçlar cildinizi çok daha sağlıklı ve güzel bir hale getiriyor.

St. Andrews ve Bristol Üniversitelerinden araştırmacılar turuncu ve sarı renkli sebze ve meyvelerdeki karotenoit ismi verilen pigmentlerin cildin rengini güzelleştirdiğini savunuyor.

Söz konusu araştırma Evrim ve İnsan Davranışları isimli dergisinin Mart sayısında yayınlandı.


Eğer havuç yemekten hoşlanmıyorsanız bu pigmentleri içeren daha pek çok besin bulunuyor. Patates, kayısı, sarı erik, mango, bal kabağı, nektarin ve portakal bu besinler içerisinde sayılabilir.

 
Kaynak: Milliyet

7 Nisan 2011 Perşembe

Hangi Leke Nasıl Çıkar?


Lekeleri nasıl çıkaaracağım korkusuna son!

İşte lekeleri kolaylıkla çıkarabileceğiniz öneriler : )


1. Sakız: Koltuğa yapışan sakızı çıkarmak için buz kullanabilirsiniz. Bu sakızın donmasını sağlayarak sonra pul pul dökülmesine sebep olacaktır.

2. Mum lekesi: Mum lekelerini çıkarmak için ihtiyacınız olan tek şey ütü ve ıslak mendil. Mum lekesinin üzerine ıslak mendil koyun ve ütüyü üstünde yavaşça gezdirin. Bu işlemi ıslak mendil kahverengiye dönünceye kadar yineleyin. Gerekirse birkaç mendil daha kullanın.

3. Mürekkep: Mürekkep lekesini saç spreyi ile çıkarabilirsiniz.

4. Kan lekesi: Hidrojen peroksit ile döşeme ve halılardaki kan lekesini çıkarabilirsiniz.

5. Krom lekeleri: Krom malzemelerdeki lekeleri temizlemek için soda kullanabilirsiniz.

6. Şarap lekesi: Herhangi bir şey yapmadan önce  tuz döküp bir süre bekleyin. Daha sonra tuzu süpürgeyle çektirin ve ıslaklık geçene kadar devam edin.

. Tuz işe yaramadıysa, lekenin üzerine biraz beyaz şarap dökün. Sonrasında kuru bir bezle lekeyi kurutmaya çalışın. Elinizdeki beze hiç leke çıkmayana dek işleme devam edin.

Şarap dökülmüş leke de kurumuşsa:

. Çözülmesi için lekenin üzerine soda dökün. Daha sonra kuru ve temiz bir bezi lekenin üzerine yavaşca bastırın. Ve bezin üzerine hiç leke gelmeyinceye kadar işlemi tekrarlayın.
. Soda ve şaraptan kalan artığı,  ılık su ve biraz deterjan karışımıyla temizleyin.
. Lekenin hiç kalmadığına emin olduktan sonra kumaşın üzerine kağıt havlu bastırtarak bir gece bekletin.


Kaynak: Mynet

En çok görülen 10 kabus ve anlamları!


1. Kovalanmak
Kovalanmak en sık görülen 10 kabustan biri. Bir hayvan, kişi ya da kanalık güçler tarafından kovalandığınızı görebilirsiniz. Sizi kovalayan ne olursa olsun sizi ele geçiremez ve neden kovaladığını öğrenemezsiniz. Kendinizi en çaresiz hissettiğiniz yer burasıdır. Hayvan yaradılışınızın çekingen olmayan parçasıdır. Yabancı biri ya da negatif enerjiler kabul etmeniz gereken ya da ders almanız gereken bir durumu anlatır. Bu tür kabuslar, zor kararlar vermek zorunda kalsanız bile hayatınızın kontrolünü elinize almanız gerektiğini size anlatır.

2. Boğulmak
Rüyanızda boğulduğunuzu görüyorsanız kendinize sorun, "Neyi engelliyorum, nelerden uzak duruyorum ya da neden bazı şeylerle başedemiyor gibi hissediyorum". Bu neleri, neden kabul edemediğinizi anlamanızı sağlar. Rüyanızda suyun altında nasıl nefes alacağınızı öğrenebilirsiniz.

3. Köşeye sıkışmak
Rüyanızda köşeye sıkıştığınızı veya hareket edemediğinizi görüyorsanız, hayatınızda böyle hissetmenize neden olan bir durumla karşı karşıyasınız demektir. İçinden çıkamadığınız durumla ilgili daha yapıcı değişiklikler yapmanızın zamanı gelmiş olabilir. Uyandıktan sonra kabusunuz hakkında sizi iyi tanıyan, güvendiğiniz biriyle konuşun.

4. Sevgiliden ayrılmak ya da boşanmak
Bu tür rüyaların birden fazla anlamı olanilir. İlişkinizde yaşadığınız anlaşmazlıklar ya da aşırı bağlılık böyle bir kabus görmenize neden olabilir. Bazen hayatımıza dışarıdan bakarak bazı dersler çıkarmamız gerekir. Gerçekte kendinizi güvende hissetmeniz için neler gerektiği üzerinde düşünün.

5. Yaralanmak
Rüyanızda yaralandığınızı görüyorsanız, vücudunuzun ağrıyan noktalarına dikkat çekmelisiniz. Tepeden tırnağa genel sağlık kontrolü yararlı olabilir. Bunun yanı sıra kendinize hayatınızda neleri ihmal ettiğinizi sorun. Acil ihtiyaçlarınızı ve önceliklerinizi belirleyerek hayatınızı değiştirebilirsiniz.

6. Diş dökülmesi
Çoğu insan rüyasında dişlerinin döküldüğünü görür. Dişler konuşmak, yemek, iyi görünüm ve kendinizi korumanız için bir silah olabilir. Dişlerinizin döküldüğünü görmek seçim yapmanız gereken bir sorunun varlığına işarettir. Kendinize dikkat etme ya da topluluk içinde konuşma, kendinizi ifade edememe korkusundan kaynaklanabilir.

7. Kalabalıkta çıplak kalma
Kabuslarınızda kalabalıkta çıplak kaldığınızı ancak kimsenin sizi farketmediğini görüyorsanız, kendinize yeterince güvenmediğiniz ya da başkalarıyla birlikteyken rahat olamadığınız anlamına gelir. Bakışlar üzerinizdeyken zayıf, aptal ve savunmasız hissetmenizin bir sonucu olarak bu kabusları görürsünüz. Bu kabusu genellikle zenginler ya da mevki sahibi kişiler görür. Rüyanızda çıplak olduğunuzu ancak utanmadığınızı görmek ise çok özgür ruhlu biri olduğunuzu gösterir.

8. Uçağı ya da trene yetişememek
Bu tür kabusları sürekli koşuşturan, her yere yetişmeye çalışan insanlar görür. Ayrıca, önemli bir fırsatı kaçırabileceğinize ya da vizyonunuzu değiştirmeniz gerektiğine de işaret eder. Bu tür kabuslar ayrıca önemli bir seçim yapmanız gerebileceği anlamına da gelir. Hazırlıksız sınava girmek de buna benzer anlamlar ifade eder. Kendinize zaman zaman karşınıza çıkabilecek engellerle mücadele etme gücünüz olup olmadığını sorun.

9. Ölmüş birini görmek
Yazılı ya da sözlü olmayan, telepati ile iletişim kurulan astral kabuslardır. Bu rüyaların geneli korku unsurlarından uzak, huzurlu  ve sakindir. Zaman ve yer kavramı yoktur. Eğer ölmüş insan yüksek sesle konuşuyorsa, çoğu zaman kişisel bir anlamı vardır.

10. Doğal felaketler
Deprem, tsunami, kasırga, hortum ya da dünyanın sonunun gelmesi gibi büyük felaketleri görmek güvenli ve alışıla gelmiş yaşantınızda dramatik değişiklikler olacağını gösterir. Bu kabusu tam olarak yorumlamak zor olabilir ama duygusal karışıklık, tüm dünyayı etkileyen değişiklikleri kabul etme olarak yorumlanabilir.

Tekrar eden kabuslar ne anlama geliyor?

Çoğu insan aynı kabusu defalarca görür. Bu bilinçaltınızın size bir mesaj göndermeye çalıştığı anlamına gelir. Mesajı anladığınızda durumla ilgili bir şeyler yaptığınızda kabusunuz bitecek ya da değişecek.Korkunç rüyalar konusunda sizi neyin bu kadar heyecanlandırdığını kendinize açıkça itiraf etmelisiniz. Bu korkutucu kabuslar sandığınız kadar korkunç olmayabilir. Aslında hayatınızı daha iyi yaşamınızı sağlayan yardımcılar olarak görmelisiniz.


Kaynak: Mynet

Tune for Two (2011)

6 Nisan 2011 Çarşamba

Blue & Pink


Lego Shining

Yorgunluğu azaltmanın yolları!


İş yoğunluğu, koşuşturmalı büyük şehir yaşamı ve mevsim geçişi derken günlük tempomuzu düşüren kronik yorgunluk özellikle kadınları olumsuz etkiliyor.


Yorgunluğunuzu azaltmak için;

1.  Öğün atlamamaya özen gösterin.
2.  Az ve sık yiyin.
3.  Beyaz rafine dilmiş tahıllar yerine; tam buğdaylı, çavdarlı, yulaflı ve kepekli rafine edilmemiş tahılları ve besinleri tercih edin.
4.  Gün içerisinde 8-10 bardak su içmeye özen gösterin.
5.  Spor yapıyorsanız ya da çok kalori sarf edip terliyorsanız soda ve taze sıkılmış meyve suları tüketin.
6.  Yağlı besinlerden mümkün olduğunca uzak durun.
7.  Özellikle akşam yemeklerini sebze ağırlıklı olmasına dikkat edin.
8.  Alkol tüketimini mümkün olduğunca azaltın.
9.  Kızartmalardan uzak durun, bunların yerine fırında haşlama, buğulama tercih edin.
10.  Kendinizi yorgun hissettiğinizde muz, çilek veya kivi tüketin.


Kaynak: Hürriyet

3 Nisan 2011 Pazar


Illustrations By Valery Barykin




Aşk acısı kalbi gerçekten "kırıyor"!

Sevdiğiniz ve güvendiğiniz insan çoğu zaman saçma sebeplerle bazen de ortada hiçbir neden olmadan sizi terk edip canınızı yakar. Ancak bilim adamları bu acının sadece ruhsal olmadığını savunuyor. Aşk acısı gerçekten de kalbi kötü etkiliyormuş.

Gelelim araştırmaya. Bu seferkini sevdim
: )


Michigan Üniversitesi’nden araştırmacılar inceleme kapsamında 40 kadın ve 40 erkek gönüllüyü bir araya getirdi. Bu kişilerin hepsi partnerleri tarafından terk edilmişti. 




Araştırma raporu Proceedings of National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.

Uzmanlar gönüllülere eski aşıklarının fotoğraflarını gösterdi.

Ayrıca sıcak bir küreye de dokunmaları istendi. Bu küre bir damla sıcak çikolatanın elinize döküldüğünde hissettiğiniz kadar acı hissi yaratıyordu.

Şaşırtıcı olmayan bir sonuç gönüllülerin hem fotoğraflara bakarken hem de küreyi tuttuklarında aynı derecede acı hissettiklerini söylemeleri.

Fakat ortada başka bir kanıt daha vardı. Bilim adamları her iki deney esnasında da gönüllülerin beyinlerindeki aktiviteleri inceledi.  Sonuçlara göre fiziksel acı ile ruhsal acı esnasında beyinde aynı bölgelerin hareket gösterdiği tespit edildi. Yani fiziksel acıyı ve psikolojik acıyı kontrol eden bölge aynıydı.

Kaynak: Milliyet

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...